РусскийEnglishFrançaisEspañolTürkçeΕλληνικάRomână

Nöroloji

Nörolojik departmanlarımızda uzmanlarımız her çeşit nörolojik bozuklukların tedavisini verirler. Doktorlar, yaptıkları araştırma ve tecrübelerine dayanarak değişik alanlarda uzmanlaşmışlardır. Bu uzmanlıkları tanı ve tedavide kullandıkları en önemli araçtır.

Nörolojik departmanların beraber yakın ilişki içinde çalıştıkları klinikler ve tanı laboratuvarları vardır. Bu yapı testlerin yapılması ve sonuçların değerlendirilip tanıya daha çabuk ulaşılmasını sağlayarak hastanın değerli zamanının harcamasına engel olur.

Bu departmanın çatısı altında iki önemli medikal servis aktifdir. Multiple Sclerosis Hastaları tanı, tedavi, takip merkezleri ve Nörogeriatri alanında uzman mekezler – oldukça yaşlı nörolojik zorlukları olan hastalar, rehabilitasyona gönderilebilene kadarki akut stroke hastalarına verilen acil bakım dahil olmak üzere.

Nörofizyolojik Testler

EMG- Pek çok çeşitli sebepten kaynaklı kas rahatsızlıklarının tanısını koyabilmek için kasların elektriksel aktiviteleri ölçümü, kaydı.

Testi Uygulamadaki Kısıtlılıklar:

Test, kan seyreltici ilaçlar(anti-koagulantlar) kullanan hastalarda uygulanmamalıdır.Test bu tür hastalara uygulandığındaysa, bu ilaçların alımı hastalar tarafından birkaç gün öncesinden kesilmelidir.

Test Prosedürü:

Test hastalar uzanırken uygulanır.Tedavi edici doktor, kasların gevşemesi için gerekli yönlendirmeleri uygular. Çok ince ve tek kerelik kullanımlı iğneler, kas içerisine zerkedilir. Test edilen kasların sayısı hastaya bağlı olarak değişmektedir. Test hafif rahatsızlık içermekte olup, bu durum genellikle pek uzun sürmemektedir. Test sonrasında, test yapılan bölgede bir kaç saatliğine hafif ağrı görülebilmektedir. Testin süresi otuz dakika kadardır.

NCV-sinir iletim testi, çevresel (priferal) sinirlerin durumlarını ölçmek ve herhangi bir bozukluğun olup olmadığını ölçmek amacıyla uygulanır.


Test Prosedürleri;

Tedaviyi uygulayan doktor test edilecek kasların veya sinirlerin üzerine elektrodları bağlayacaktır. Elektrodlar yardımıyla verilen uyarım sayısı hastanın durumuna göre değişmektedir. Test, uyarımlar esnasında ufak çapta bir rahatsızlık hissinin duyulmasına yol açmaktadır. Testte hiç bir risk bulunmamaktadır. 30 dakkalık test sırasında veya sonrasında başka herhangi bir negatif etki görülmemektedir.

EEG- beyin dalgalarının elektriksel aktivitesini tahmin edebilmek için beynin elektrik aktiivitesini ölçer.

Test Prosedürleri

Teknisyen 20 kadar elektrodu leke yapmayan temiz jel yardımıyla hastanın başına yerleştirir.Test esnasında hastaya gözlerini kapatması (yavaşça, parlayan lamba karşısında) ve derin nefes alması telkin edilir. Hastanın işbirliği, tam bir teşhis için tüm prosedür boyunca önem arzetmektedir. Bazen doğal uyku halinde veya yumuşak sakinleşme anında elektro ansefalogram yapılabilir.


VEP BERA- bu test değişik durumlarda göz ve işitme sinirlerinin tepkılerini ölçer, hasar görmüş denge ve baş dönmesi gibi pek çok durumda tepkileri kayda alır.

Test Prosedürü;

Teknik olarak BERA da neredeyse tamamen EEG gibidir. Göz hastalığının sonucu olan ciddi görüş kayıplarının olduğu vakalarda bir göz kliniğinde VEP'in yapılması önerilmektedir

TCD –Beynin kan damarlarındaki akışın tam ölçümünün yapıldığı test. TCD; konuşma fonksiyonu, hafıza, dikkat, konsantrasyon değerlendirmelerinde uygulanmakta ve inme, depresyon, ileri beyin travması, yaşla alakalı çeşitli bozukluklar gibi farklı durumların anlaşılmasında uygulanır.

Nöro İmmünoloji Labaratuvarı

Nöro İmmünoloji laboratuarı sinir sisteminin otoimmün rahatsızlıklarının tanısına dönük testlerle ilgilenmektedir.

Testler:

1. Multiple skleroz ve beyin inflamasyonu'nun teşhisi için serebrospinal sıvı içerisine oligokonal immünoglobin zerkedilmesi
2. Serebrospinal sıvı akışkanlığını tespit etmek amacıyla beta-2 transferi.
3. Doğum esnasında oluşan sinir sistemi rahatsızlıklarının tespiti için alfa-fetaprotein kullanılması.
4. Miyelin zararının tespiti için miyelin basit protein ve antikor kullanılmasıç
5. Öncül nöropati'nin tespiti için MAG ve galaktosebroside karşı antikor kullanımı.
6. Gangliodlara karşı antikor kullanımı: GM1, GD1a, GD1b, GQ1b beyin ve omuriliğin dışında kalan sinir sistemi rahatsızlıklarını teşhisinde.
7. Miyastenia gravis'in tespiti asetilkolin reseptörü ile antikor kullanımı.
8. Hu, Yo, Ri, Ma gibi nöroplastik rahatsızlıkların ve kalsiyum kanalı rahatsızlıkları ile ikincil nedenli sinir sistemi rahatsızlıkların zararlı olduğu durumlarda

Nörogenetik Labaratuvarı

Bu laboratuar, merkezi sinir sistemini ve iskelet kas sistemini etkileyen nadir genetik hastalıkların tanısının yapılmasını sağlar.

Testler

1. Serebrospinal sıvı içerisin de Protein 14-3-3 yapılarak Creutzfeldt-Jacob hastalığının teşhisi.
2. Serebrospinal sıvı içerisine TAU proteini zerkedilerek Alzheimer hastalığının teşhisi.
3. Ürin içerisine defolu prion proteini zerkedilerek Creutzfeldt-Jacob hastalığının teşhisi.
4. TAU protein (P301S) içinde mutasyonla bunama ve Parkinson'un teşhisi.
5. Glikogen dallanma enzimi(Y329S) içerisinde mutasyon yoluyla glikojen depolama hastalığının teşhisi.
6. Aldehid dehidregenaz enzimi (C682T) içerisinde mutasyon yoluyla Svegren-Larsen hastalığının teşhisi.
7.Transseritin proteini içerisinde mutasyonla ameloid hastalığının teşhisi.
8. Prion proteini(P102L) içinde mutasyon yoluyla Gerstman hastalığının teşhisi.
9. Prion proteinleri içerisinde mutasyon yoluyla genetik Creutzfeldt-Jacob hastalığının teşhisi.
10. Disperlin proteini içerisinde mutasyon yoluyla kas atropi (Limb-Girdal) hastalığının teşhisi.
11. CD45 proteini içinde mutasyon oluşturmak yoluyla ailesel multipl skleroz hastalığının teşhisi

Multiple Sclerosis

Merkezler multiple skleroz hastalarının, hastalığın tüm safhalarında teşhisi tedavisi ve izlenmesi sürecinde ve yeni gelişmelerin takibinde uzmanlaşmışlardır.

Multiple skleroz, demiyelizasyon'un merkezi sinir sisteminde baş gösteren kronik şeklidir. Beynin içindeki sinir kılıflarının ve spinal kord'un plakalar şeklinde zarar görmesi sonucu meydana gelir. Bu plakalar, beyin ve spinal kord içerisindeki beyaz bölgede ve özellikle beyinde vizyonu sağlayan sinirlerde yoğunlaşmışlardır. Beyindeki beyaz materyal, miyelinle sarılmış yüksek yoğunluklu kılıftan müteşekkil tüm alanlarda olup; burada az sayıda nöron bulunmasından dolayı (beynin gri bölgesinde bulunurlar) multiple skleroz, sadece dallanmanın olduğu hücreleri etkilemekte olup, pek çok durumda Alzheimerde olduğundan farklı olarak bilişsel (kognotif) hastalıklara yol açmamaktadır.

Multiple skleroz, inflamatuvar otoimmün rahatsızlığı olup, immün sistemin miyelin proteine saldırmasından kaynaklıdır. Miyelindeki hasara bağlı olarak, miyelin tüm sinirlerdeki fiberleri sarıp koruyan ve elektrik sinyallerini beyin içerisinde sağlayan yapı olarak davranmakta olup, onun zarar görmesi, beyin ve spinal kord arasındaki elektriksel sinyallerin aktarımında aksaklıklara sebep olmakta , bu da motorik sistem, seziş sistemi, denge ve koordinasyon sistemi, vizyon, sifinkterler, göz gibi bir veya birkaç sinir sistemi fonksiyonlarında hasara/aksaklıklara yol açmaktadır.

Multiple skleroz insanlarda genellikle 20 li ve 30 lu yaşlarda görülür. Bu hastalık Avrupalılarda, Afrikalı ve Uzak Asya kökenlilerden daha fazla gözlenir. Multiple skleroz, coğrafi bölgeyle doğru orantılı olarak gözlenmekte olup, kişinin ilk yıllarını geçirdiği bölgeyle doğrudan ilişkili ve bayanlarda erkeklere nazaran daha fazla gözlenmektedir.

Multiple skleroz un en belirgin izlerine dahil olanlar; hissetmede dengesizlikler (hareket serbesitesi kısıtlılığı), vizyon aksaklıkları (bulanıklık ve çift görme), uzuv zayıflığı, koordinasyon zayıflığı ve dengesizliği, sifinkter kontrol de yetersizlik.

Multiple skleroz, çeşitlilik arzeden bir rahatsızlık olup, hastadan hastaya ilerlemesinde farklılıklar olmaktadır.Tüm hastaların durumu yürümede yardım almak şeklindeki gibi had safhaya ulaşmaz. Hastaların önemli bir bölümü hayati derecede fonksiyon kayıplarına hastalığın seyri içerisinde hiç yakalanmazlar ve ileride de belki hiç yakalanmayacaklardır. Hastaların geri kalan bölümü akut ve ileri aşamalı rahatsızlığın pençesine düşmektedirler. Bazı hastalarda akut olarak baş gösteren rahatsızlık ileriki dönemlerde birincil ve ikincil ileri aşamalı boyutlara ulaşabilmektedir.

Bugün kullanımda olan tedavi şekli merkezi sinir sisteminin zarar görmüşlüğünü yavaşlatmaya dönük ilaçların kullanımını öngörmektedir. İnterferon-b nin üçlü formunun (Evonax, Ravif, Betaferon) ve Copaxone az yada çok hastalık sürecini yavaşlatmada etkili olup, beynin beyaz bölümüne hasar veren saldırıların azalmasını sağlar. Bu karışımlar injeksiyon yoluyla haftada bir ila üç kez arasında verilmekte olup, bu tedavinin hastalık (klinik) semptomlarının görülmeye başladığı sıralarda başlanması gerektiği salık verilmektedir.

Mitoxanatron: kötüleşen ve hızla birincil aciliyet aşamasına ulaşan durumlarda uygulanması önerilir.
Steroid: Akut durumlarda ve uzun süreli tedavide tavsiye edilir.
İmmünosüpresif preparasyonları: cyclophosphamide, methotrexate and Imuran kötüleşme durumlarında kullanılır.

Diğer tedaviler: plasmapheresis (kan akışkanlarının filtirasyonu)
Immunoglobulin preparasyon – damar yolu ile uygulanır.

Daha bir çok değişik tedavi yöntemi hastalığın değişik semptomlarını yavaşlatma amacı ile tedaviyi veren doktor takibinde uygulanır.

Nörogeriatri Klinikleri

Bu klinikler, yaşa bağlı hafıza bozuklukları ve nörolojik denge bozukluklarının değerlendirilmesi ve tedavisinin amaçlanması durumunda kullanılır. Klinik teşhis çerçevesi içerisinde, hafıza kayıplarının nedenlerinin araştırılması ve değerlendirilmesi gerçekleştirilmekte, bunların içinde nörolojik testler, nörofizyolojik testler kan testleri ve benzerleri tatbik edilmektedir. Değerlendirme sürecini takiben, bulguları içeren detaylı bir özet hastaya ve onun doktoruna sunulmaktadır. Bulguların neticesinde hasta, gerekli tedaviyi, düzenli kontrollerle birlikte hastalığın seyrini takip edebilmek açısından hastaya verilmektedir. Klinik, hastanın kendi aile doktoru, geriatri uzmanları ve akıl hastalıkları birliği ile ile yakın temas halindedir.

 
İletişim Kur